Aydınlığın Eğitimi: Köy Enstitüleri
I. Dünya savaşından çıkmış ve II. Dünya savaşının nefesini ensesinde hisseden bir halk... Okuma-yazma oranı % 5 bile değil. Nüfusun % 80'lik bölümü köylerde yaşıyor ve neredeyse tüm Anadolu'da ne okul var ne de öğretmen. (1) Tam da bu şartlar altında ortaya çıktı Köy Enstitüleri.
1940 yılından başlayarak, dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel tarafından İsmail Hakkı Tonguç'un çabalarıyla, köylerden ilkokul mezunu zeki çocukların seçilerek yetiştirildikten sonra yeniden köylere giderek öğretmen olarak çalışmaları düşüncesiyle kuruldu.
Tamamen Türkiye'ye özgü olan bu eğitim projesinde kitaba deftere dayalı öğretim yerine “iş için iş içinde eğitim” ilkesi tatbik ediliyordu. Her Köy Enstitüsü'nün kendisine ait tarlaları, bağları, arı kovanları, besi hayvanları, atölyeleri vardı. Derslerin % 50'lik bölümü temel örgün eğitimi, geri kalanı ise uygulamalı eğitimi içeriyordu. Okullar tarıma elverişli arazisi olan köylerin yakınlarında kuruldu. Amaçlarından biri de köylülere alternatif tarım teknikleri öğretmekti. Arıcılık bilmeyen köylerde arıcılık, bağcılık bilmeyen köylerde bağcılık öğretiliyordu. Enstitüyü bitiren öğretmen gittiği köyde okul binasını köylülerin yardımıyla yapabilecek kadar inşaat bilgisi öğreniyordu. Köy Enstitüsü'nü bitiren öğretmen sadece bir ilkokul öğretmeni olmuyor aynı zamanda ziraatçılık, sağlıkçılık, duvarcılık, demircilik, terzilik, balıkçılık, arıcılık, bağcılık ve marangozluk konularını da uygulamalı olarak öğreniyordu. (2)
Köylerde büyümüş öğrencilere klasik müzik enstrümanlarını ve geleneksel sazları çalması öğretiliyordu. Enstitüde mandolin, keman, bağlama, akordeon, piyano, davul gibi enstrümanlar; amplifikatör, metronom, pikap gibi müzik araçları bulunuyordu. Hasanoğlan Köy Enstitüsü'nde gerçekleştirilen bir bitirme töreni programı, enstitülerde yapılan sanatsal faaliyetlerin kapsamı konusunda örnek olarak gösterilebilir. İstiklal Marşı ile başlayan programda sırasıyla; konuşma korosu, marş ve türküler, oyunlar, mandolin konseri, Mozart’ın eserlerinden oluşan keman konseri, Anton Çehov'un Temsil adlı eserinin temsili, zeybek ve oyunlar (dışarıda topluca), konuşmalar ve diploma töreni yer almıştır.
Ayrıca enstitüde son bir yıl içinde sergilenen oyunlar şunlardır: Molière'in Zoraki Tabip ve Kibarlık Budalası adlı oyunları, Sofokles'in Kral Oedipus'u, Gogol'ün Müfettiş'i ve Shakespeare'in Bir Yaz Gecesi Rüyası. (3) Enstitülerde hazırlanan programlar, toplumun sanat ve kültür hayatına katkıda bulunulması amacıyla çevre il ve köylere de götürülerek sergilenmiştir.
Hasan Ali Yücel Milli Eğitim Bakanlığı döneminde dünya klasiklerini Türkçe'ye tercüme ettirmiştir. Köy Enstitüleri öğrencileri her sene 25 tane klasik romanı okumakla yükümlüydü. (4) Bu sayede zeki köy çocuklarından engin entelektüel birikimleri olan aydınlar yetişiyordu.
Bizlere özgü, bizlerin bulduğu ve hatta yabancı eğitim araştırmalarında özgün bir örnek olarak gösterilen, sağduyulu, sanatı bilen, özgürlükçü, vatan sevgisiyle dolu, ilerici gençler yetiştiren bu kurumlar ne yazık ki döneminin siyasi malzemesi haline getirilmiş ve 1954 yılında kapatılmıştır.
(1) Enver Kartekin, Devrim Tarihi ve Türkiye Cumhuriyeti Rejimi, Sinan Yayınları, 1973, İstanbul
(2) Can Dündar, köy enstitüleri
(3) Nedim Menekşe, Kapatılışlarının 50. Yılında Köy Enstitüleri Gerçeği
(4) M. Lütfi Engin Hasanoğlan Köy Enstitüsü Eski Müdürü, Hasanoğlan Köy Enstitüsü kurulma çalışmaları
Category: ders

0 yorum