Finans Piyasasının Sabırsızlıkla Beklediği Kanun Sonunda Yürürlükte
Finans Piyasasının Sabırsızlıkla Beklediği “Finansal Kiralama, Faktöring ve Finansman Şirketleri Kanunu” T.B.M.M’de 21.11.2012 tarihinde kabul edilmiş, Resmi Gazete’de yayınlanmak ve yürürlüğe girmek üzere sevk edilmiştir. Bu kanun kapsamına; faktöring ve finansal kiralama işlemlerini gerçekleştiren, bankalar, katılım bankaları, kalkınma ve yatırım bankaları, faktöring şirketleri ve finansman şirketleri girmektedir.
Öncelikle kanunun özünü oluşturan faktöring ve finansal kiralama tanımlarını hatırlamakta fayda olacağı düşüncesindeyim. Faktöring, vadeli satış yapan firmaların her türlü mal ve hizmet satışından doğan alacak haklarını faktör adı verilen finansal kuruluşlara devretmek suretiyle kısa vadeli kaynak sağladıkları bir finansman tekniğidir. Finansal Kiralama ise, bir yatırım malının, mülkiyeti leasing şirketinde kalmak üzere kira karşılığında kullanım hakkının kiracıya verilmesi ve sözleşmede belirlenen bir değer üzerinden sözleşme süresi sonunda mülkiyetinin kiracıya devredilmesini esas alan bir finansman tekniğidir.
Bu kanun, Faktöring ve Finansman Şirketlerinin kuruluş şartlarını, bu şirketleri kuran gerçek ve/veya tüzel kişilerde aranan şartları, faaliyet izinlerinin alınması, bu şirketlerin yapamayacakları işlemleri, ana sözleşme değişiklerini, pay edinim ve devirlerini, birleşme-bölünme ve tasfiye işlemlerini düzenlemeleri yapıldığından büyük önem arz etmektedir. Bu kanun içeriğinde yer alan önem arz eden konuları sırasıyla yazımda yer vereceğim. Kanunun yürürlüğe girmesine müteakiben;
- TTK’dan farklı şekilde kurulacak şirketlerde ortak sayısının en az 5’ten az olmaması ile A.Ş. şeklinde kurulması,
- Pay sahiplerinin hisselerinin nama yazılı olması ve nakit olarak kurulması,
- Nakden ve her türlü muvaazadan ari olarak sermayesinin 20.000.000.-TL (yirmi milyon TL) olması,
- İş Planını, mali yapısı ile ilgili projeksiyonlarını, ilk 3 yıl için bütçe ve yapısal planını ibraz etmesi,
- Kurucu ortakların müflis olmaması, konkordato ilan etmemesi, uzlaşma sonucu borçlarını yapılandırmaya konu etmemiş olması, haklarında iflas erteleme kararının bulunmaması,
- TMSF’ye devredilen kurumlarda %10 ve daha fazla paya sahip olmaması, tasfiyeye ve/veya faaliyet izni kaldırılan şirketlerde %10 ve daha fazla paya sahip olmaması, haklarında taksirli suçlar hariç affa uğramış olsalar dahi ceza alınmamış olması ( Bakınız Madde 6-ç )
- Ortaklarının taahhüt ettiklerini sermaye miktarına sahip mali güce ve itibara sahip olunması ile işin gereği olarak dürüstlük ve yeterliliğe sahip olunması gerekmektedir.
Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra kuruluş için izin alacak şirketlerin Kanun’un 7/3-b maddesi gereği asgari sermaye tutarı olan 20.000.000.-TL üzerinden %5’ini ( 1.000.000.-TL ) Maliye Bakanlığı’na Sisteme Giriş Payı olarak bütçeye gelir olarak yatırmaları gerekmektedir. Faktöring ve/veya Finansman Şirketlerinin yapamayacakları işlemlerden özellik taşıyan konular aşağıdaki gibidir;
- TTK’daki ultravires kuralı serbestliğinden farklı şekilde, ana faaliyet konusu dışındaki işlemleri yapamazlar
- Müşteriler ile yapacakları sözleşmeler dahilinde ödenmiş sermayesinin %1’inden fazla nakdi kredi kullandıramazlar. (aykırılık halinde idari para cezası: en az 10.000 TL olmak üzere yapılan işlemin 10 katıdır.)
- Ortaklarından %10 ve daha fazlasına paya sahip olan kişiler ile %10 ve daha fazla paya ve kontrol gücüne sahip olunan ortaklıklara ödenmiş sermayesinin %20’sinden fazla garanti, kefalet ve teminat veremezler. (aykırılık halinde idari para cezası: en az 10.000 TL olmak üzere yapılan işlemin 10 katıdır. )
- Mevduat ve her ne ad altında olursa olsun para toplayamazlar.
- Mal ve/veya hizmet satışından doğmamış fatura alacaklarının devir veya tahsilini üstlenemezler. Aynı faturaya dayalı birden çok faktöring şirketine yapılan kısmi temliklerin toplam tutarı fatura tutarını aşamaz. (aykırılık halinde idari para cezası: en az 10.000 TL olmak üzere yapılan işlemin 5 katıdır.)
Kanunu incelediğimde gözüme çarpan yenilikleri sizlerle paylaşmak isterim.
- Kanunun yürürlüğe girmesine müteakiben 6 ay içerisinde kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu olacak şekilde bir birlik kurulacak. Bu birlik genel olarak meslek standartları ve ilkelerini oluşturmakla, haksız rekabetin önüne geçmekle, üyelerin ortak menfaatlerini koruyacak şekilde hareket etmesi konusunda görev ve yetkileri bulunacaktır.
- Bilindiği üzere bazı firmalar, birden fazla faktöring şirketine aynı faturaları (asıl-fotokopi-suret, kopya vb. ) ibraz etmek suretiyle birden fazla faktöring işlemine konu edebiliyor. Kanunun 43. Maddesi ile faktöring şirketleri faktöring işlemine konu ettikleri faturaları Bilgi Merkezi’nde online olarak toplayacak ve bu yapılan usulsüz işlemin önüne geçilebilmiş olacak. Bilgi Merkezi’nin oluşturulması Birliğin kurulmasından itibaren en geç 1 yıl içerisinde oluşturulacaktır.
- Kanunun yürürlüğe girmesinden önce faaliyette bulunan faktöring ve finansman şirketleri birliğin kurulmasından itibaren 1 ay içerisinde birliğe üye olmak zorundadırlar.
- Mevcut faktöring ve finansman şirketleri Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren üç yıl içinde sermayelerini 20.000.000 TL’ye çıkartmak zorundadırlar.
- Koruyucu hükümler çerçevesinde, şirketler öz kaynaklarında meydana gelebilecek düşüşlerde BDDK’ya bilgi vermek ve BDDK’nın belirleyeceği süre içerisinde bu sıkıntıları gidermek zorundadır.
- Şirket yönetim kurulu en az 3 üyeden oluşmak zorundadır. Lisans mezunu olmak kaydıyla, şirket genel müdürünün en az 7 yıl, genel müdür yardımcısının en az 5 sene işletmecilik ve/veya finans konusunda mesleki deneyime sahip bulunması gerekmektedir. Başka unvanlarla istihdam edilseler dahi, yetki ve görevleri itibarıyla genel müdür yardımcısına denk veya daha üst konumlarda görev yapan diğer yöneticiler de bu Kanunun genel müdür yardımcılarına ilişkin hükümlerine tabidir.
- Mevcut şirketlerin şube dışındaki oluşumlarını 6 ay içerisinde şube’lere çevirmeleri gerekmektedir.
- Mevcut şirketlerin Kanunun 13/2. Maddesi hükümlerine 6 ay içerisinde uyum sağlamaları gerekmektedir. Bu sektörde denetim tecrübesine sahip bir meslek mensubu olarak kanun’un faydalı ve de düzenleyici hükümlere sahip olduğu görüşündeyim. Fakat sektörün gerçekten ele alınması gereken önemli konuları da bulunmaktadır. Bunlardan kısaca bahsedersek; karşılıksız çeklerde yaşanan sıkıntılardan dolayı Borçlar Kanunu’nda yapılması gereken düzenlemeler ile faktöring yapılan işlemlerden elde edilen Faktöring Geliri şüpheli ticari alacaklara konu edilebilirken, karşılıksız çeklerden dolayı kaybedilen anaparanın Şüpheli Ticari Alacak konusuna dahil edilmemesi gibi Vergi Usul Kanunu ile BDDK uygulamaları arasındaki farklılıkları sayabiliriz.
Category: is

0 yorum