İki Çay Bir Simit

Unknown | 6:13 PM | 0 yorum

Baharın ilk günleriydi. Yağmurlar, rahmet şarkıları söylerken; martılar, bahar türküleri çığırıyordu. Öğretmenliğe adım atacağımız okullar yeni belli olmuş, fakülteden iki arkadaşımla birlikte kısmetimize Namık Kemal Lisesi çıkmıştı. Stajımızı merkezdeki bir okulda yapacağımız için çok sevinçliydik.

Pazartesi günü arkadaşlarımla Namık Kemal Lisesi'ne gittik. Okulu, idarecileri, örnek alacağımız insanları, tanımaya çalıştık. Rehberimiz olarak edebiyat öğretmeni Mahmut Bey görevlendirilmişti. Mahmut Bey, lise ikinci sınıfların dersine giriyordu. Emekliliği yaklaşmış, halim-selim bir insandı. Bize oldukça babacan davranıyordu; ama sınıfa girince çok değişiyor, dersin yarısı bağırıp çağırmakla geçiyordu. Girdiği sınıfta herkesin şikâyetçi olduğu Uğur adında bir talebe vardı. Daha önce iki liseden sürgün edilen Uğur'a bütün cezalar denenmiş; ama bunlardan bir netice alınamamıştı. O artık çekinilen, tehlikeli bir öğrenciydi. Sınıfta Uğur'un katkılarıyla, tam bir Hababam Sınıfı sahneleniyordu.

Mahmut Bey, bu durumdan o kadar mahcup oluyordu ki; yetkisi olsa çok rahatlıkla; "Siz bu sınıfa girmeyin." diyecekti. Biz de bu duruma çok üzülüyorduk; fakat ne yapacağımızı da bilemiyorduk. Bizi asıl düşündüren uygulamalı ders anlatımıydı. Birkaç gün içinde örnek ders anlatacaktık ve çalışmamızı fakültedeki rehber hocamız değerlendirecekti. Uğur'un bulunduğu sınıfta, bu çok zor bir işti. Stajdan iyi bir not alamama endişesine kapılmıştık.
Ne yapacağımızı bilemeyip kara kara düşünürken, o günler gelip çattı. İki bayan arkadaş, benden önce ders anlattılar. Kırk beş dakikayı doldurmak, onlar için tam bir işkenceye dönmüştü. Gözümüz o kadar korkmuştu ki; bu mesleği yapamayacağımızı dahi düşünmeye başlamıştık. Öyle ki bir arkadaşım, dersi bitirene kadar ölmüş ölmüş dirilmiş, diğeri ise yirmi dakika ancak dayanabilmiş ve sınıfı gözyaşlarıyla terk etmişti. Uğur, her türlü şaklabanlığı yapıyordu. Belki benden çekinir diye en sert bakışlarımla gözünün içine bakıyordum; ama Uğur aynı sertlikle karşılık veriyordu. İnatlaşma konusunda oldukça maharetliydi! Çok iyi rol yapıyordu. Bir saniye içinde komik bir görünümden trajik bir görünüme rahatlıkla geçebiliyor, her durumda dikkatleri üzerine çekecek bir şeyler buluyordu.

Category:

0 yorum