Masalların Derinliğinde Saklı Anlatımlar

Masalların var oluşu yazıldığı dönemin ihtiyaçlarına göre şekillenmektedir. Masalları hikayeden ya da romandan ayıran olağanüstücülük, çocukların somut dimağına didaktik (öğretisel) olarak bilinçli-bilinçsiz verilir. Bu masallar, çocuklarda olduğu gibi ergin olan bireylerde de güçlü bir şekilde varlığını korur.

Ünlü psikiyatr Milton Erickson, “Sesim Seninle Her Yerde” adlı eserinde bu durumu şöyle nitelendirir: “İnsanlar kelimeleri, nasihatleri, telkinleri reddedebilir ama hikâye ve masalları asla reddedemez. (Daha önce yayınlamış olduğum “Problemler Olaylardan Değil, Olaylara Bakış Açımızdan Oluşur” makalesinden alıntı.)

Örnekle pamuk prenses masalının altında yatan hipnotik dil kalıplarını

düşünürsek, masalların insan zihni için ne kadar önemli olduğunu eminim anlar ve diğer masalların altında yatan gizil öğrenmeleri fark edebiliriz.

Bir prenses dahi olsan çocuklara bakacaksın. (Yedi cüceler motifi)

Bir prenses dahi olsan tehlikeye açıksın, herkese kapıyı açma. (Cadı Motifi)

Bir prenses dahi olsan her verilen güzel şeyi alma. (Elma Motifi)

Bir prenses dahi olsan hastalanabilirsin. (Uyku Motifi)

Bir prensessen prensini beklemelisin. (Sabır Motifi)

Alçakgönüllü ol. (Asalet Motifi)

Bir prenses dahi olsan bir erkek seni öpmedikçe iyileşemezsin. (Cinsel Kimlik motifi)

Bir prens isen kızların sana ihtiyacı olduğunda orada ol. (Cinsel Kimlik motifi)

Gibi yüzlerce çoğaltılabilecek örneklerle doludur.

Masallar, toplumsal öğretilerin verildiği öznel-psikolojik bir kaynaktır. Ve bu öznel kaynaklar her toplumda değişkenlik gösterir. Bunun en önemli sonucu da yazar tarafından motiflerin toplumsal ihtiyaçlara göre şekillendirilmesidir. Bir toplumun ruh yapısını anlamamıza da yardımcı olur

Geçmiş/şimdi/gelecek ile masal/hikâye/bilim kurgu, kendisi gibi yine bir öykünün ürünüdür.  Bu ürün de insanlığın öyküsüdür.